Barış Terkoğlu, bugün Cumhuriyet’teki köşesinde Anayasa Mahkemesi’nin Kılıçdaroğlu kararına değindi. Terkoğlu, “Freni olmayan, düzelticisi olmayan, itirazı olmayan bir demokrasiye doğru gidiyoruz. Muhalefet ise ilkesiz aday tartışmalarından başını kaldırıp sistemin kurtuluşu için çıkış yolu üretemiyor. “
Yazının bir kısmı şu şekilde:
“Anayasa Mahkemesi’nin yeni bir kararı var önümde.
Hatırlayın, CHP’nin bir önceki lideri Kemal Kılıçdaroğlu bir zamanlar akşam programlarıyla kamuoyunun karşısına çıkmıştı. O günlerde içlerinden biri sinirlerine dokunmuştu. Çünkü serbestçe dolaşan uyuşturucu baronlarına dokunuyordu. O dönem İçişleri Bakanı Soylu’yu hedef alıyordu.
Videoyu izledik ve tartıştık. Daha sonra hem Kılıçdaroğlu hem de Foggo CHP’den tasfiye edildi. Soylu da bakanlığı kaybetti. Daha sonra ne olduğuna bakmadık.
O dönemin İçişleri Bakanı Soylu değil, emrindeki Emniyet Genel Müdürlüğü mahkemeye başvurdu. Kılıçdaroğlu’nun paylaşımına erişimin engellenmesi kararını talep etti.
Videoda uyuşturucuya yol verenler eleştirildi. Polis neden rahatsız olsun ki? Hepimizin bildiği gibi “örgütü” yöneten siyasetçi, kendi siyasi hesaplaşmasında devletin polisini aracı olarak kullandı. Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliği 4 Kasım’da videoyu yasakladı. Kararda ifadeler çok farklıydı:
“Belirtilen suçlamalarla ilgili somut bir bilgi, belge veya olaya yer verilmemiş, belirtilen açıklamalar siyasi eleştiri sınırlarını aşarak tüm devlet kurumlarının uyuşturucuyla mücadele eden tüzel kişiliğini suçlayarak devlet kurumlarına olan güveni sarsmıştır. Yurt içi ve yurt dışında talepte bulunuldu.” Her ne kadar söz konusu ifadeler kişilik haklarını ihlal ediyor gibi görünse de…”
Mahkemeye göre kara paranın Türkiye’ye girmesine izin veren düzenlemeyi eleştirmek, baronlarla fotoğraf çektiren siyasileri hedef almak devlete olan güveni sarsıyordu!”
(HABER MERKEZİ)
